Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Erzincan İliç’te yaşananların kader olarak kabul edilemeyeceğini belirterek, “Toprağa meydan okuyan, Fırat’ın suyuna ihanet edenler, bugün Fırat’ın ve toprağın çığlığı ve isyanıyla karşı karşıyadır.” dedi.
Partisinin TBMM’deki küme toplantısında konuşan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Erzincan İliç’te yaşanan felakete ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Madenin kapasite artırımına dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un imza attığını belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Erzincan İliç’te yaşananlar asla bir kader olarak değerlendirilemez. Toprağa meydan okuyan, Fırat’ın suyuna ihanet edenler, bugün Fırat’ın suyunun ve toprağın çığlığı ve isyanıyla karşı karşıyadır. Emanet edilen doğaya eziyet edenler, Allah’ım, kısa sürede güçlenmek için bir külçe altın elde etmek istiyorsun.Fırat’ın doğduğu yerden Basra Körfezi’ne kadar uzanan Mezopotamya topraklarının kaynağını tehdit edenlere sesleniyorum sana. Abad olun. Medeniyet kuramazsınız. Medeniyet altınla değil akıllarla kurulur. Medeniyet kârla değil ahlakla kurulur. Onlarca vaka var hepsini okudum. Çalışanlarımızın kanunu altında Enkaz orada. Arkadaşlarıma konuyla ilgili çalışma yaptırdım. Bu gece neredeyse bütün geceyi İliç davalarında öne sürülen unsurlar üzerinde geçirdim. Pek çok vaka var. ÇED raporları duyulmadı, hatta ÇED raporları çalındı. Sayın Erdoğan, büyükşehir belediyesinin başındayken, o dönemde merkezi otoritenin yetkilerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı devralmıştı. İnsanlar üzerinde kullanılmasından şikayetçiydi ama geldiğinde yaptığı ilk hamlelerden biri şuraları tamamen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde merkezileştirerek bilimden, akıldan, hikmetten uzak bir araç haline getirmek oldu. Daha birkaç yıl önce kapasite artırımı söz konusu olunca odalar, sivil toplum ve bu konuyu bilen kişiler başvurdu. Mahkemelere ne diyorlar biliyor musun? Bunun için ÇED raporuna gerek yoktur. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından imzalandı. Şimdi kim kime hesap soracak? Biz o toprakları biliyoruz. Bereketli Fırat’ın doğup aktığı yerden 350 metre uzağa siyanür, sülfürik asit, 38 farklı kimyasal kalıntıyı yığacaksınız ve oluştuğunda çatlakları görmeyeceksiniz. Önlem almayacaksınız. Çalışanlar burada çatlak var deyince aldırış etmeyecek ve ‘hayırlı olsun’ diyeceksiniz. İşçi yakınlarına sarılacaksınız. Sen insanlara değil, altına sarılmaya alışkınsın. “Siz Allah’ın sünnetine değil, menfaate, tabiata sarılmaya alışkınsınız.”
