Harran Üniversitesi, Fırat Nehrinde Tehdit Oluşturan İstilacı Sazan Balıkları İçin Proje Üretiyor
Harran Üniversitesi’nde, Fırat Irmağının istilacı balıklardan kurtarılmasına yönelik proje kapsamında tehdit oluşturan balıkların genetik özellikleri araştırılacak.
Dünyayı tesiri altına alan İsrail sazanı olarak bilinen istilacı balık Carassius Gibelio, Fırat Irmağında sıklıkla görülmeye başlandı. Bunun üzerine balık çeşitliliğini yok etme tehlikesiyle karşı karşıya kalınmaması için Harran Üniversitesi harekete geçti.
İstilacı balık çeşidinin nasıl ortadan kaldırılabileceği yahut iktisada kazandırılabilme yolları Fen-Edebiyat Fakültesi öğretim üyelerince araştırılıyor.
Harran Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arif Parmaksız’ın proje yürütücülüğünü yaptığı ve Moleküler Biyoloji ve Genetik Kısım Lideri Doç. Dr. Yusuf Kurt’un yer aldığı projede, Fırat Irmak sistemlerinde yaşayan ve istilacı bir balık olan halk ortasında İsrail Sazanı ismiyle anılan Carassius gibelio çeşidine ilişkin genetik çeşitlilik tahlilleri yapılıyor.
Harran Üniversitesi, Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından desteklenen proje kapsamında bu tipe ilişkin popülasyon yapılanması ortaya konuldu.
Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Kısmı Genetik Laboratuvarında gerçekleştirilmekte olan bu çalışma, popülasyonların genetik çeşitliliğini ve yapılarını belirlemek için kullanılan en tesirli sistemlerden biri olan moleküler belirteçler kullanılarak yapıldı.
Balık ticareti yapan insanların yanı sıra olta balıkçılığı yapanlar için de tatlı sulardaki istilacı balık tiplerinin oluşturduğu tehdit giderek büyüyor
Projenin bir sonraki evresinde istilacı çeşidin ırmak sisteminden uzaklaştırılıp balıkçılığın devamı sağlanarak ekonomimize katkıda bulunulması ve katma kıymeti yüksek kimi eserlerin üretilmesi de planlandı.
Bu hedefle, bu balık tipinden başta besin ve ilaç sanayisi olmak üzere birçok alanda kullanım imkânı olan protein tozu üretilmesinin yanı sıra kedi-köpek maması yapılarak kıymetlendirilmesi de hedefleniyor.
Tatlı sulardaki istilacı balık tiplerinin yayılımının süratli bir formda sürdüğünü, yerli balık tipleri üzerinde baskı oluşturduğunu söyleyen Biyoloji Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arif Parmaksız; “Yerel balık çeşitlerinin ortamına girerek, besin, üreme ve ömür alanlarında oluşturdukları rekabetle varlıklarını tehdit eden istilacı balıklarla çabucak gayret etmek gerekir. Bu balıkların ekonomik pahası daha düşüktür. İstilacı balıkların üreme prosedürleri yüksek adaptasyon yetenekleri ve bilhassa dişi yüklü üremesi sebebiyle kısa müddette ömür alanlarında baskın ırk haline gelmektedir. Bu çeşit balıklar girdiği ortamlarda tüm ekolojik dengeyi bozarak katma bedeli yüksek, yerli, endemik balık cinslerini vakitle yok etmektedir” diye konuştu.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
